“Almanyalı Türklerin programları, Almanyalı Türklerin sesinden dinlenecek”

IŞIN TOYMAZ

STUTTGART – Federal Almanya’da devlet radyo ve televizyonlarında getirilen kısıtlamalarla, son yıllarda Türkçe yayınlar darbe üstüne darbe almıştı. Yetmedi, Türkiye’deki siyasi ve ekonomik dalgalanmalarla göç hikayesinde Türklere neredeyse baştan bu yana eşlik eden İstanbul merkezli ulusal medya kuruluşları deyim yerindeyse kepenk indirdi.

56 yıllık göç hikayesinin sonunda Avrupa genelindeki günlük gazetelerin toplam satışları 15 yıl önceki sayıların yüzde 5-6’larına kadar düştü, yani okurlarının yüzde 90-95’ini kaybeden Türkçe gazeteler resmen dibe vurdu.

Yarım asırdan fazla Avrupa’da yaşayan Türkler değişti. Ama Türkiye’dekilerin “gurbetçi” bakışı değişmedi. İşte bu yüzden Avrupalı Türkler için hazırlayıp ekranlara getirdikleri seviyesi düşük, Türkçesi bozuk, içeriği magazinel olmaktan ileriye gitmeyen “Almancı” programları da tam bir fiyasko ile sonuçlandı.

Konsolosluklar himayesinde Alman okullarında verilen Türk dili ve kültürü derslerinde, de gerek Türk gerek Alman tarafının ilgisizliği ve isteksizliğine bir de Ankara-Berlin hattında esen sert rüzgârlar eklenince, hep beraber duvara çarpmak üzereyiz.

Batı Avrupa’daki yaklaşık 5.5 milyon Türkçelinin, anadillerini sağlıklı zemin üzerinde korumalarını ve yaşatmalarını sağlayacak neredeyse hiçbir kulvar kalmadı derken, beklenmedik bir şey oldu. Avrupalı Türkler nihayet, Türkçenin son derece düzgün konuşulduğu, uzman kadrosuyla dinleyicisine seslendiği Tovak Radyo’ya kavuştu.

Yani artık Orhun Şemin’in deyimiyle, “Almanya’da yaşayan Türklerin kaleminden çıkmış Türkçe radyo programları, dramaları, yine Almanya’da yaşayan Türklerin sesinden dinlenebilecek.”

Bir eğitim-kültür radyosu kimliğiyle yola çıkan TOVAK Radyo, “Türkiye’deki dinleyicilerin yanı sıra, yurtdışında yaşayan Türklerin anadilinin ve bilgi-kültür dağarcığının gelişimine katkı sunmayı amaçlıyor.”

TOVAK Radyo’nun internet sitesinde, tanıtımı şöyle yapılıyor:

“Okul öncesi ve ilkokul öğrencileri başta olmak üzere, her yaş grubundan gençlerin, anne babaların ve tüm yetişkinlerin keyifle dinleyebileceği, ebeveynlerin çocuklarıyla etkileşim kurmalarına katkı sağlayacak, ağırlıklı olarak drama türü yapımlar ve özgün programlarla yayın yapıyor. Tüm hedef kitlesini kapsayan, Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, Türkçe eğitimine ve kültüre destek veren kurumlarla  işbirliği içinde zengin  bir arşiv ve yayın akışı çalışması yürütüyor.”

Türkçe tam da  kaybolmaya yüz tutmuşken, Tovak Radyo Avrupalı Türk’e deva oldu, dersek çok da abartmamış oluruz.

Türkiye’deki ve Avrupa’daki Türk toplumunda eğitim ve yardımlaşma bilincini yaygınlaştırmak için yıllardır kararlılık ve özveriyle çalışmalar yürüten, Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı’nın bir projesi olan Tovak Radyo hakkında vakfın medya çalışmaları sorumlusu ve radyonun Almanya koordinatörlüğünü üstlenen Orhun Şemin ile konuştuk.

Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu 51 yaşındaki Orhun Şemin, Türkiye’de çeşitli özel ve devlet radyo ve televizyon kuruluşlarında uzun yıllar program yapımcısı, yönetmen olarak çalışmış bir isim. Tovak’ın “imece” ruhuyla hayat bulan bir radyo olduğuna işaret eden Orhun Şemin, radyonun sadece Almanya’ya değil, internet üzerinden tüm dünyadaki Türklere ve Türkçe öğrenenlere seslendiğini belirtti.

Almanya’da kurulma aşamasında olan yapım ve yayın stüdyosunun, bu ülke için özel yayınlar üretilmesine de aracı olacağını kaydeden Orhun Şemin ile Türkçe için yeniden umutlarımızın yeşermesine yol açan Tovak Radyo üzerine işte konuştuklarımız:

İNTERNET ÜZERİNDEN YAYIN YAPIYOR

  • Tovak gerçekten de Almanya’ya hoşgeldi! Peki bu gelişi bilen var mı?

ORHUN ŞEMİN – Tovak, Türkiye’nin yanı sıra Almanya’da da yıllardır faaliyet gösteren bir vakıf. Açık adı Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı. Ama Tovak Radyo henüz çok yeni. Gerçi çalışmaların başlaması iki yıl öncesine dayanıyor. Gerek program arşivinin toplanması gerekse teknik altyapının oluşturulması için uzun ve zor bir yol kat edildi. Ve nihayet, Kasım ayı içinde test yayınını tamamlayıp ana yayına geçtik. Şimdilik Tovak Radyo’ya ait internet sitesi üzerinden yayın yapıyoruz. Yakında mobil cihazlar için hazırlanan uygulamaları da kullanıma sunacağız. İnternet ve uygulama okyanusunda bir damla su olmak ve o bir damla suyu arayıp bulmak kolay değil elbette. Ama Tovak’ın “imece“ ruhuyla hayat bulan bir radyo bu. Dinleyici olmak da bu radyoya verilen emeğin bir parçası. O nedenle her yeni dinleyicimizin, Tovak Radyo’nun daha fazla insanımıza ulaşması için, yine imece ruhuyla elele vereceğine yürekten inanıyoruz. Ve tabii, bu söyleşimizin de ayrı bir önemi olduğunu belirtmeden  geçemeyeceğim. Tovak Radyo ile ilgili ilk haberi, ilk röportajı sizle gerçekleştiriyoruz. Belki yıllar sonra, bu radyonun tarihini anlatırken ilk yaşın özel anılarından biri olacak bu söyleşi. Siz de “imece“nin bir parçası, bir uzvu oldunuz böylece. Hem teşekkür ediyor hem de radyo imecemize hoşgeldiniz diyorum.

FİKİR BABASI PROF. DR. TAHİR ÖZGÜ

  • Ne oldu da bir eğitim-kültür radyosu kimliğiyle TOVAK Radyosu birden bire ortaya çıktı?

ORHUN ŞEMİN – Bir radyo kurulması fikrini ilk dile getiren, TOVAK’ın öncü kurucusu ve başkanı, Prof. Dr. Tahir Özgü oldu. Ben Tovak’la yaklaşık üç yıl önce tanıştım. Bir kuruma ya da sivil toplum örgütüne görsel-işitsel medya birimleri kurma ve bu kanallar yoluyla iletişimi güçlendirme projenizi anlatmak için uzun bir uğraş vermeniz gerekiyor. Çoğu kez insanı sıkan, usandıran süreçler bunlar. Tam da böyle bir tecrübeye sahipken bir vakfın size “radyo kuralım” fikriyle gelmesine önce inanamıyorsunuz. Ama Tahir Hoca’yı ve Tovak’ın imece gönüllülerini tanıyınca, ortaya atılan hiçbir fikre şaşırmamayı öğreniyorsunuz. Radyo da böyle başladı işte.

KÖLN VE STUTTGART’TA ÇALIŞMALAR BAŞLATILDI

Tovak gibi eğitim ve kültür üzerine çalışan bir kurumsanız, bu çalışmaları kitlelere taşıyacak araç ve yöntemlere ihtiyacınız var demektir.  Projeniz yazı, ses ve görüntü şeklinde vücut bulabilir. Yaymak için de dergi-kitap basabilir, karasal yayın olanaklarından, uydu yayınından ya da internet teknolojisinden yararlanabilirsiniz. İnternet radyosu da, eğitim-kültür çalışmaları için  kullanabileceğiniz  araç ve yöntem seçeneklerinin doğal bileşenlerinden biri. Biz sadece, “hadi“ deyip yola çıktık. Yaptığımız işin faydalı olup olmayacağını tartışarak zaman kaybetmedik. Radyonun eğitime sağladığı faydayı test etmek için, kırk yıl vaktimiz olmuştu zaten. Kısa süre içinde İstanbul, Ankara, Eskişehir, Köln ve Stuttgart’da çalışmamızı başlattık. Ve bugün, yayınına başladığımız Tovak Radyo‘nun dününü konuşabilecek kadar yol almışız demek. Yolumuz açık olsun…

EĞİTİM-KÜLTÜR YAYINCILIĞI VE “RADYO TİYATROSU” KEYFİ

  • Tovak Radyo,  Almanya’daki Türk toplumuna ne tür programlarla sesleniyor?

ORHUN ŞEMİN – Yayın içeriğimizi, daha önce de ifade ettiğim üzere eğitim kültür yayıncılığı oluşturuyor. Bu çerçevede bilim, sanat, edebiyat, sosyal yaşam, tarım ve köy yaşamı gibi konu başlıkları öncelik taşıyor. Üretilen programlar okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise hedef kitlelerine göre ayrılıyor. Ve elbette, yetişkin dinleyicinin keyifle dinleyebileceği programlarımız da var. Ama gönlümüz, bütün programları, anne babaların çocuklarıyla birlikte dinlemesinden yana. Burada yakalanacak bilgi ve duygu ortaklığı, nitelikli bir iletişimin kapısını aralayacak belki de.

Yayınımızın büyük bölümünü drama yoluyla anlatım oluşturuyor. Dinleyicilerimize, aynı zamanda “radyo tiyatrosu” keyfi de yaşatmak istiyoruz. Ama bunun yanı sıra, düz anlatıma dayalı programlarımız da var elbette.

Birkaç program örneği verebilirim isterseniz. Okul öncesi için: Masal Kutusu, Deniz Yıldızı, Nazar Boncuğu… İlkokul için: Açıl Susam Açıl, Bilim İş Başında, Dilimiz Türkçemiz, Bilim ve İnsan, Okuma Mutluluğu, Bu Kitabı Okudunuz mu, Olaylarla Fen, Bizde Adet Böyledir, Birlikte Yaşarken, Orhan Türkiye’de… Ortaokul için: Atatürkçülük, Kitaplığımızdan Seçmeler, Cumhuriyet’in Getirdikleri, Nasıl Konuşurlar, Güzel Konuşma ve Yazma, Sosyal Bilgiler, Vatandaşlık ve İnsan Hakları… Lise için: Atasözü Bulmacası, Atatürk’le Birlikte, Bilim Yolunda, Destanlar Efsaneler, Bir Kitabımız Var, 100 Türk Edebiyatçı, Edebiyatımızda Şiir Roman Öykü, Psikolojik Destek, Bilimi Sevelim, Felsefe, Coğrafya… Ve yetişkin dinleyicilerimiz için: Çocuklarımız ve Biz, Halktan Deyişler, Köyde Yeşeren Umutlar, Ocakbaşı, Türkçe Öğrenelim…

Tovak Radyo, online bir radyo yayını şeklinde şeklinde takip edilebileceği gibi, yaş gruplarına ayrılan programlar, kategori bölümünden seçilerek de dinlenebilir.

Bu programlar aslında 40 yıllık bir emeğin ürünü. Milli Eğitim Bakanlığı ve TRT’nin 70’li yıllarda başlayan işbirliği, böylesine değerli bir kültür hazinesi kazandırdı bize. Radyomuzun başlangıç yayınını, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da onayı ve katılımıyla bu dev arşiv oluşturuyor.

“AVRUPALI TÜRKLER, ANADİLLERİNE HAKİM DEĞİL“

  • Tovak Radyo, anadilin gelişim ve yaşatılmasında ne tür bir bir katkı sağlayacak?

ORHUN ŞEMİN – Öncelikle, Tovak Radyo’nun sadece Almanya’ya değil, internet üzerinden tüm dünyadaki Türklere ve Türkçe öğrenenlere seslendiğini belirtmeliyim. Ama Almanya’da kurmak üzere olduğumuz yapım ve yayın stüdyosu, bu ülke için özel yayınlar üretmemize aracı olacak. Umarım yakın bir gelecekte, benzer stüdyoları diğer ülkelerde de açabiliriz.

Bununla birlikte, Almanya’da üç milyonu bulan Türk nüfus, yurtdışında yaşayan Türklerin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Hele göç tarihimizin yarım asrı geride bıraktığı düşünülürse, burada doğup büyüyen ve ana vatanları Türkiye ile kültürel bağları zayıflayan üçüncü, dördüncü kuşak, ana diline yeteri kadar hakim değil. Okullardaki Türkçe eğitiminin giderek zayıfladığı ve üstüne bir de siyasi otoriterin bu dersleri tümüyle iptal etme eğilimi gösterdiği gerçeği düşünülürse, Türkçenin öğrenilmesi ve geliştirilmesi konusunda yaşadığımız sorunun giderek büyüdüğü söylenebilir. Oysa daha iyi Almanca konuşabilmenin, anadilimiz Türkçeyi nitelikli seviyede bilmekle mümkün olabileceği artık tüm uzmanlar tarafından dile getiriliyor. Kaldı ki, Türkçeyi bilmeden Anadolu coğrafyasının zengin kültürünü öğrenmek ve içimize sindirmek de kolay değil.

“TOVAK RADYO BİR KIVILCIM OLABİLİR“

O halde önümüzde tek yol var. Türkçemize dört elle sarılmak ve gelecek kuşaklara dil birikimimizi aktarabilmek. Gerçekçi olalım, bu ne tek başına kitapla, ne tek başına sanatla, ne de tek başına radyo-televizyon programlarıyla olur. Bunların hepsini ve daha fazlasını içeren, doğru koordine edilmiş, geniş katılımlı ve sabır gerektiren bir süreçten söz ediyoruz burada. Bu bize ısıyı ve aydınlığı getiren bir ateş ise, Tovak Radyo o ocakta bir kıvılcım olabilir. Diğer bütün amaç ortaklarıyla birlikte çaba gösteren bir kıvılcım.

Ve yarın ne gösterir bilinmez. Tovak Radyo‘dan hareketle belki yeni edebiyatçılar, yeni sanatçılar, yeni bilim insanları yetişmesine katkı sunacak başka projeler geliştireceğiz hep birlikte. El ele vererek. Yine bir imeceden söz ediyoruz yani.

“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDEYİZ“

  • Yurtdışındaki Türklere yönelik, Türk dili ve kültürünü tanıtan  programlarda kimlerden destek alıyorsunuz? 

ORHUN ŞEMİN – Şu an Tovak, bu yayının başlaması için Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ile işbirliği halinde çalışıyor. Yanı sıra, arşiviyle bu yayına katkı sunacak kişilerle, kurumlarla görüşüyor, Türkçe destekçisi çok sayıda özel kuruluşa projemizi anlatıyor, dinletiyoruz. Destek veren her katılımcı, hem radyomuzun hem de eğitimle ilgili diğer tüm projelerimizin gelişmesine, büyümesine katkı sağlayacak kuşkusuz.

HEDEF 100 GÖNÜLLÜ YAYINCI

  • Söz konusu programları kimler hazırlayıp, sunuyor?

ORHUN ŞEMİN – Daha önce de dile getirdiğim gibi, şu an yayınımız Milli Eğitim Bakanlığı’nın TRT işbirliğiyle hazırladığı eğitim kültür programlarından oluşuyor. Kırk yılı aşkın süre içinde dev bir arşive dönülen bu yayınları raftan indirdik ve tekrar hayatımıza kattık. Ama bu bir başlangıç tabii. Bu radyo, gönüllü yayıncılarımızın katılımıyla özgün programlar üretmeye de başlayacak. Öncelikle 100 gönüllü yayıncıya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu yayıncılar arasında deneyimli radyocular da var, radyo mikrofonuyla yeni tanışacak olanlar da. Üstelik ülke sınırımız da yok. Türkiye’de hazırlanan bir programın ardından, Almanya’da, Kanada’da, Rusya’da yaşayan bir Türk yayıncının sesini duymak mümkün olacak. Ama ortak içeriğimiz eğitim – kültür olmak kaydıyla… Bu koordinasyonu ve rehberliği radyo merkezimiz sağlayacak.

İLK STÜDYO, STUTTGART’TA KURULUYOR

Burada bir müjde daha vermek isterim. Az önce, Almanya’da bir stüdyo açma hazırlığımız olduğundan söz etmiştim. Yurtdışındaki ilk stüdyomuzu Stuttgart’ta kurmak üzere kolları sıvadık. Bu stüdyoda, gönüllü katılımcılarımıza radyo program yapımcılığı, dramatik program yazarlığı, konuşma ve mikrofon tekniği gibi konularda uygulamalı bir eğitim vermeyi planlıyoruz. Amaç Almanya’da yaşayan Türklerin kaleminden çıkmış radyo programlarını, dramaları, yine Almanya’da yaşayan Türklerin sesinden dinlemek. Elbette Türkçenin güzel tınısına uygun doğru bir boğumlandırmayla, doğru vurgularla, zengin dil yapımızı yansıtan nitelikli metinlerle… Biz bunu yapabiliriz. Hem de Türkçesini kaybetme sorunu yaşayan dördüncü, beşinci kuşaklarımızla dahi başarabiliriz. Yeter ki başlayalım.

CEP VE TABLET  UYGULAMASI DA GELİYOR

  • Tovak Radyo, çağa ayak uydurmuş bir radyo. İnternet üzerinden yayın yapıyor. Radyo dinleyicileri Tovak’ı nasıl dinleyebilecekler? Özellikle de çocuklarının anadilde yayınları dinlemesini isteyen veliler, ilgili programları nasıl takip edebilecekler?

ORHUN ŞEMİN – Yayınımız şu an, radyonun internet sitesi üzerinden gerçekleştiriliyor. www.tovakradyo.org adresinden bu yayını dinlemeniz mümkün. Yakın bir gelecekte cep telefonları ve tablet bilgisayarlar için, evrensel literatürde “app” kısaltmasıyla bilinen uygulama yazılımlarını da tamamlamış olacağız.

İnternet sitesine girdiğiniz zaman sizi doğrudan radyo yayınımız karşılayacak. Ama özellikle dinlemek istediğiniz bir program varsa, “Programlar” sekmesinden ilgili hedef kitleyi seçerek dinlemek ya da çocuğunuza dinletmek istediğiniz programa ulaşabilirsiniz.

Ama özel bir tercihiniz yoksa, siz herhangi bir şeyle meşgulken, bırakın kulağınız Tovak Radyo’yla olsun. Bir süre sonra kapatmak istemediğinizi gözlemleyeceksiniz. Reklam spotu gibi oldu ama, gerçek bu. Çünkü özlemişiz… Türkçe dinlemeyi çok özlemişiz…

“TÜRK STK’LARA KAPIMIZ AÇIK“

  • Tovak Radyo, Vakfın bir imece ürünü olarak lanse ediliyor. Bu noktada Avrupa’daki Türk sivil toplum örgütleri sizinle nasıl bir işbirliği içine girebilir?

ORHUN ŞEMİN – Biz buyuz işte. Heyecan duyan, duygu ve düşünce ortak paydasında buluşan tüm kişi, kurum ve sivil toplum örgütlerine kapımız, gönlümüz açık. İster program hazırlayarak, ister yeni fikirlerle projemizi zenginleştirerek, ister daha geniş kitlelere ulaşmamızı sağlayarak, ister bu sosyal sorumluluk projesinin yaşaması ve büyümesi için destek sağlayarak. Bayrak koşusunun herhangi bir yüz metresinde buluşuruz mutlaka.

Gönüllülerimiz bize www.tovakradyo.org ve www.tovak.org internet sitelerinin “iletişim” sayfalarından ulaşabilirler. İmecemize katılacak tüm dostlara, şimdiden gönül dolusu teşekkürler…

 

***

ORHUN ŞEMİN KİMDİR?

1966 yılında Sivas’ta doğdu. 1982 yılında Ankara Cumhuriyet Lisesini, 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Ekonomi Bölümünü bitirdi.

1982 – 1993 yılları arasında, TRT ve konservatuar bünyesinde, Turgut Özakman ve Ender Salihoğlu’ndan yazarlık ve program yapımcılığı; Cüneyt Gökçer, Ejder Akışık, Rüştü Asyalı ve Dinçer Sümer’den oyunculuk ve diksiyon; Turgay Erdener ve Süreyya Çağlar’dan şan, müzik teorisi ve piyano dersleri aldı. TRT’de seslendirme sanatçısı, yazar, yönetmen ve program yapımcılığı görevlerini sürdürdü.

Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi TÖMER’de televizyon biriminin kuruluş sürecinde yer aldı (1990-1991). Kısa bir süre BBC Türkçe Servisi’nde program çalışmalarına katıldı (1991). Aynı dönemde, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu, Ankara Sanat Tiyatrosu, Hacettepe Üniversitesi ve TED Ankara Koleji’nde tiyatro eğitmeni ve yönetmen olarak sanat çalışmalarında bulundu.

1993  – 1996 yılları arasında özel radyo ve televizyonların kuruluş çalışmalarına katıldı, bu kurumlarda yöneticilik yaptı. (Kanal D – Radyo D / Çağdaş Radyo)

1996 – 2005 döneminde yayıncılık çalışmalarını Almanya ve Belçika’da sürdürdü. 2000 yılında Videola Tv Stüdyoları Genel Sanat Yönetmenliği görevini üstlendi.

2005 yılından itibaren DenizBank Finansal Hizmetler Grubu DenizKültür A.Ş. Genel Müdürü olarak görevde bulundu. Kitap, sesli kitap ve belgesel film çalışmaları yaptı. 2009 yılında, kapalı devre bir eğitim kültür kanalı olan Deniz Tv’yi kurdu ve DenizKültür’le birlikte DenizTv A.Ş.’nin de yöneticiliğini üstlendi.

2015 yılında bir TOVAK gönüllüsü olarak çalışmaya başladı ve vakfın medya çalışmalarının sorumluluğunu üstlendi. 2016 yılında yayınına başlanan “Tovak Dergi”nin ardından, 2017 yılında “Tovak Radyo” hayata geçirildi. Burada üstlendiği görevi “radyo işçisi” olarak tanımlıyor.

2010 yılında Almanya’ya yerleşti. Yaşamını ve çalışmalarını bu ülkede sürdürüyor.