ZÜRİH/FRANKFURT – Anadolu uygarlıklarının tarih öncesinde nasıl parlayıp çöktüğünü açığa çıkaran yeni hiyeroglifler (resimyazılar), teker teker yayımlanmaya ve antik çağ bilmecelerinin çözümüne katkıda bulunmaya başladılar. İsviçreli jeoarkeolog ve yazar Eberhard Zangger, Luvi uygarlığından kalan yazıtlar hakkındaki araştırmalarda yeni bir aşamaya geçildiğini bildirdi. 3 bin yıl önceki Luvi hiyerogliflerinden çıkarılmış çizim kopyalarını bulan ve bunlardan 8 tanesini Hollandalı dilbilimci Fred Woudhuizen ile birlikte internet ortamında yayımlayan Zangger, antik tarihin Anadolu’daki gelişimine yepyeni bir gözle bakılacağı ve alışılmış bilgilerin altüst edileceği günlerin yakın olduğuna dikkat çekti.
Belgelerin 2012’de ölen antik çağ tarihi uzmanlarından İngiliz bilimadamı James Mellaart’tan geriye kalan eski notlar arasında bu yılın temmuz ayında bulunduğu belirtildi. Bu notlara göre, söz konusu yazıtlar 19’uncu yüzyılda Batı Türkiye’de keşfedildi. Ancak o dönemde ne oldukları anlaşılamadı. Buna rağmen arkeologlar, kireçtaşından bu yazıtların kopyalarını kağıtlara çıkardılar. Daha sonraki dönemde yazılar çözüldüğünde, bu “dökümler” 1956 ile 1984 yılları arasında gerçekleştirilen uluslararası bir araştırma projesi bünyesinde yayımlandı. Ne yazık ki, bu araştırmaya katılan uzmanların hiçbirinin ömrü herhangi bir yayın gerçekleştirmeye yetmedi. Hepsi sessiz sedasız öldüler.
Belgelerin, 29 metre uzunluğunda ve 30 santim yüksekliğinde kireçtaşından bir duvar süsü üzerinde saptandığına dikkat çekildi. Yazıtlar Afyon’un 34 kilometre kuzeyindeki Beyköy’de önceki yüzyılda bulunmuştu. Şimdiye kadar Anadolu’nun Tunç Çağından bugüne kalabilmiş en uzun belge olduğu belirtilen bu kopyaların, Luvi diline ve hiyeroglif kullanımına de ışık tuttuğunu belirten Zangger ve Woudhuizen, özellikle hiyerogliflerin Anadolu ve Suriye’de 1400 yıl boyunca yaygın biçimde kullanımda olduğuna dikkat çektiler.
Dr. Zangger’e göre, belgelerin içeriği, Doğu Akdeniz’deki Tunç Çağının sonunu, Hitit Krallığının çöküşünü ve deniz kavimlerinin işgallerini de aydınlatıyor. Yazıtlarda Anadolu’ya ait yüzlerce yer adının bulunduğuna dikkat çeken iki uzman, bunlar yardımıyla M.Ö. 1200 yıllarında Küçük Asya’nın batısında bulunan siyasi coğrafyanın daha bir netlik kazanacağı tezini savunuyor.
OKUMA YANLIŞLARI
Kimi çevrelerde “fazlasıyla sansasyonel” bulunan ve bilimdışı bir tepkiyle açıkça görmezlikten gelinen bu yayın, on yıllar süren uzman tartışmalarının sonrasında gündeme geldi. Zangger ve Woudhuizen, “luwienstudies.org” adresinden yayına verdikleri ayrıntılı incelemelerinde, bazı okuma yanlışlarının sonuçlarını da tartışmaya açtılar ve birçok alışılmış doğrunun gözden geçirilmesi gerektiğine tekrar dikkat çektiler
Bu arada İsviçre’nin dünyaca ünlü gazetesi Neue Zürcher Zeitung’un (NZZ) tarih bölümü yönetmeni Peer Teuwsen’in Almanya’nın tanınmış yazarlarından Jan Philipp Reemtsma ve Eberhard Zangger ile kasım ayının son günlerinde gerçekleştirdiği bir panelde Luvi kültürü, Avrupa tarihi ve arkeolojiye yönelik bu yeni araştırmalar ve tezler selamlandı. Tartışmada, Reemtsma, Thomas Kuhn’un bilimsel devrimlerin yol haritasıyla ilgili vurgularını hatırlattı ve tıkanan bilim dallarında o dalın dışından gelen yeni kuşakların yeni sorular sorup yeni araştırma yöntemleri önererek tıkanmaları giderdiğine dikkat çekti. Panelde, katılımcılar, Luvi uygarlığı, Avrupa, Batı Anadolu ve Doğu Akdeniz’le ilgili antik çağ araştırmalarında da benzer bir noktada olunduğu tezini tartıştılar.
İlgili okurların ilgisine sunulan Eberhard Zangger ve Fred Woudhuizen imzalı araştırma, şu adresten indirilebiliyor:
https://luwianstudies.academia.edu/EZangger