Sosyal demokrat siyasetçinin yapıtları artık müzelerde

IŞIN TOYMAZ

STUTTGART – Almanya Sosyal Demokrat Partisi SPD’nin başarılı Türk kökenli siyasetçilerinden Ergun Can’ın sanatçı yönünü çok az kişi bilir. Oysa o yıllardır evinde kurduğu atölyesinde ağaçtan oyarak Almanların geleneksel karnaval maskelerini yaratıyor.

Almanya’ya ailesi ile birlikte henüz 5 yaşındayken gelen ve ergenlik çağında ağaç oyması karnaval maskelerine hayranlık duymaya başlayan Ergun Can, önce eğitiminden sonra da siyasetten boş kalan zamanlarında sayısız maske yarattı.

SPD’li politikacı Can’ın bu özelliği Türk basınında pek değil ama Alman basınında sık sık ve geniş biçimde işlendi. Hatta geçen yıl, yani 2017 yılının şubat ayında Württemberg Eyalet Müzesi’nde maskeleri sergilendi. Sergilenmekle de kalmadı müzenin karnaval maskeleri sergisi kapsamında “Altes Schloss” salonlarında saatlerce ağaçtan cadı maskeleri oydu. Can’ın cadı maskeleri sarayın fuayesinde o dönem ziyaretçilerin ilgisine sunulan “İçimdeki Suvabyalı” sergisinde yer aldı.

BİR MASKE İÇİN 30 SAAT

Ergun Can SPD’den eyalet meclisi milletvekilliğine adaylığı koyduğu 2016 yılında da seçim kampanyası çerçevesinde partinin tanıtım standında seçmenlere ağaçtan nasıl cadı maskesi oyduğunu gösterdiği bir performans sunmuştu.

Bir maske yapmak için yaklaşık 30 saat çalıştığını söyleyen 58 yaşındaki Can, 300 gram civarındaki maskelerinin boş zamanların değil, uyumun bir ürünü olarak algılanması gerektiğini de söylüyor. Stuttgart belediye encümenliği yapan daha sonra SPD’den hem eyalet hem de federal düzeyde milletvekili adaylıkları bulunan Ergun Can, yaşadığı Schramberg’de Almanların geleneksel maske sanatını öğrendiğini belirtiyor.

CADI MASKELERİ EYALET MÜZESİ’NDE

Maske aşkını, arkadaşlarıyla birlikte yaşatmak üzere Schramberg’de bir karnaval derneği olan Şahin Cadılar Derneği’ni de kuran Ergun Can’ın maskelerine Württemberg Eyalet Müzesi talip olduğunu açıkladı ve Can’ın iki cadı maskesini müzenin envanterleri içine dahil etti.

Ergun Can, söz konusu Eyalet Müzesi’nin eserlerine talip olmasından dolayı büyük gurur duyduğunu belirterek HAFTA.eu’ya şu açıklamalarda bulundu:

“15 YAŞINDAN BERİ MASKE YAPIYORUM”

“Türk kökenli bir Alman olarak, Almanların geleneksel maske sanatından her zaman büyülendim. Henüz 12-13 yaşındayken maskelere olan tutkum ortaya çıkmaya başlamıştı. Daha sonra bu sanatı 15 yaşında Schramberg’de öğrendim. O zamanlar ailem bu maske sanatına soğuk bakmıştı ve bu el sanatını kendisine yabancı bulmuştu. Ancak hiçbir zaman yoluma taş koymadılar. Nihayetinde ailem o dönemde 10 yıldır karnavalların kalesi sayılan Schramberg’de yaşıyordu ve elbette karnaval maskelerini de biliyordu. O zamanlar geleneksel karnaval cadı kostümü 2 bin Alman Markı’ydı ve benim gibi 15 yaşındaki bir genç için çok fazla bir paraydı. Bir okul projesi çerçevesinde bu işin ustasından maske nasıl yapılır öğrenmeye başladım. Karnaval kostümlerinin yapıldığı kulüple de anlaşabildim. Başta bir tedirginlik olsa da zamanla hepsi duruma alıştı. Cadı maskesindeki burnu ya da yüzündeki siğili sağa sola çarpıtmaya kalktığımda espri kaldırmadıklarını ve maske konusunda son derece tutucu olduklarını da öğrenmiş oldum. Daha sonra arkadaşlarımla ‘Şahin Cadılar Derneği’ni kurduk.

Bu dernek Schramberg’deki karnaval dünyasını temel direklerinden biri haline geldi. Gençlik yıllarında yabancı kökenli biri olarak bu derece kabul görmeniz, toplumun bir parçası olduğunuzun işaretini almanız sizi ileriki yıllarda daha da çok çalışmak için motive ediyor.”

 

“ÜNİVERSİTE EĞİTİMİMİ MASKE SATARAK FİNANSE ETTİM”

“İlk maskemi yapıp 80 marka satmıştım. Hauptschule öğrencisiydim. İlerideki yıllarda üniversiteye gitmeyi başardım.  Makina mühendisliği öğrenimimi maskelerimi satarak finanse ettim. Bugün maskelerimin ücreti 800 avro civarında.

Bugüne dek hiç durmadan iş ve siyasi hayatımdam arta kalan zamanlarda sayısız maske yaptım. Birçoğunu eşe dosta hediye ettim. Almanlar, kendi geleneksel maskelerini Türk kökenli birinin yapmasından dolayı başta büyük şaşkın duyuyorlar.  Ancak bu şaşkınlık daha sonra yerini takdir ve sevince bırakıyor. Demek ki 5 yaşımdan bu yana içimdeki Suvabyalı da (“Schwabe”) benimle birlikte büyümüş ve maske sanatı ile kendini dışa vuruyor.

Maskelerimin Württemberg Eyalet Müzesi’nin envanterine dahil edilmesi açıkçası beni çok mutlu etti ve onurlandırdı. Almanya’daki uyum konusunda eğitim ve dil konusunda katetmemiz gereken halen uzun bir yol var. Ancak spor ve sanatla bu yolu kısaltmak da mümkün.”